CHP 38. Olağan Kurultayı başladı. 1366 delege genel başkanlık seçimi için sandık başına gitti. Oy verme işleminin sona erdiği genel başkanlık yarışı, aday olmak için yeterli imza sayısına ulaşan Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında yapılıyor. İlk turda adaylar salt çoğunluğu sağlayamadığı için seçim ikinci tura kaldı.
CHP 38. Olağan Kurultayı, Ankara Spor Salonu’nda yapılıyor.
“İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı” sloganıyla yapılan kurultayda 1366 delege, yeni genel başkanı ve parti yönetimini belirleyecek.
Genel başkanlık yarışında aday olabilmek için en az 68 delegenin imzası gerekiyor. Aday olmak için yeterli imzaya, 13 yıldır genel başkanlık görevini yürüten Kemal Kılıçdaroğlu ile Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’in ulaştığı bildirildi.
Dün sabah saatlerinde İlhan Cihaner, ardından da Örsan Kunter Öymen adaylıktan çekildiğini açıklamıştı. Eski milletvekili adayı Ünal Karahasan ise yeterli imza sayısına ulaşamadı.
Genel başkanlık yarışı, Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında gerçekleşiyor.
ÖZEL VE KILIÇDAROĞLU OYLARINI KULLANDI
Genel başkan adayları Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu oylarını kullandı.
Kılıçdaroğlu 1 numaralı sandıkta, Özel ise 3 numaralı sandıkta oy verdi.
SEÇİM İKİNCİ TURA KALDI
Özgür Özel 682, Kemal Kılıçdaroğlu 664 oy aldı. Adaylar salt çoğunluğu sağlayamadığı için seçim ikinci tura kaldı.
ÖZGÜR ÖZEL: CHP KURULTAYLARI ÜLKE SİYASETİNİ ŞEKİLLENDİRİR
Özel, Ankara Spor Salonu’nda CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’ndaki konuşmasına, önceki CHP genel başkanları başta olmak üzere, 81 il ve ilçe teşkilatlarına selam göndererek başladı.
Yaklaşık 1,5 saat süren konuşmasında Özel, CHP’liler için kurultayın ayrı bir önemi olduğunu dile getirdi.
CHP kurultaylarının en önemli özelliğinin liderden ve yöneticiden talimat almaması olduğunu belirten Özel, “Ancak onlara görev verir. CHP kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir.” değerlendirmesinde bulundu.
Özel, bugün sadece parti yönetim kadrosu belirlemeye ve genel başkan seçmeye gelmediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için hep birlikte buradayız. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. Kurultaylarımız 44 yıldır bizlere görev veriyor. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu başarmayı, hep birlikte beceremedik. Bugün burada 38. kurultayımızdayız ama aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizleri, sadece bir genel başkan, bir Parti Meclisi seçecek, 38. Olağan Kurultay’ın, olağan delegeleri olarak görmüyorum. Ben sizde kuruluş iradesinin Cumhuriyet devrimlerinin sahibi, Sivas Kongresi delegelerinin ruhunu görüyorum. Bugün karşımda sosyal demokrasiyi, iktidar yapan 1972 kongresinin inancını görüyorum. Ben bugün tribünlere, sahaya, sizlerin gözlerinizin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz hiçbir bagajı olmayan sosyal demokrasiyi benimsemiş, delegeleri pırıl pırıl partilileri, pırıl pırıl gençleri görüyorum.”
CHP’siz iktidarların ülkeyi yoksullaştırdığını savunan Özgür Özel, ülkenin Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesinden de uzaklaştığını savundu.
“BEN BU YAKLAŞIMA İTİRAZ EDİYORUM”
“CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlar hemen şöyle, dar bir çerçeveden bakıp ‘seçime hep beraber girdik. Hepimiz oradaydık. Birlikte kaybettik. Hesabı niye sadece Kemal Bey ödüyor?’ diyor.” ifadelerini kullanan Özel, şunları söyledi:
“Ben bu yaklaşıma itiraz ediyorum. Hesabı ne Kemal Bey ödüyor, ne Özgür Özel, ne geçmiş yönetimler, ne bugünkü yönetimler. Ancak hesabı, dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Hesabı kredi borcunu ödeyemeyen siftahsız düşman kapatan esnaflar, sürekli yardıma muhtaç kalan yoksullar bunu fakirleşerek işsiz kalarak ödüyorlar. Niteliksiz eğitime mahkum olan yeterli beslenemeyen barınamayan üniversite öğrencilerimiz ödüyor. Adaletten yoksun siyasi kararlarla cezaevine atılan siyasetçi ve gazetecilerimiz ödüyor.”
Cumhuriyetin yas tutma ve yasları bahane edip milli bayramları yasaklama rejimi olmadığını belirten Özel, marifetin yas tutulacak acıları bitirmek, yas tutan yaşlı gözlerin göz yaşını silmek anaları da gençleri de babaları da güldürmek olduğunu vurguladı.
“VALLAHİ HİÇ ÜSTÜME ALMADIM”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayın açılışında yaptığı konuşmada “Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım” dediğini hatırlatan Özel, “Vallahi hiç üstüme almadım. Hiçbirimizin üstüne almadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok.” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Hasan Cengiz’in sosyal medyadan bir kılıç paylaşarak “değişimciler için kılıçlar çekildi” paylaşımı yaptığına dikkati çeken Özel, “CHP’de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olan, ‘değişim’ diyenlere kılıç çekecek olanın alnını karışlarım.” ifadelerini kullandı.
CHP’nin ilk delegelerinin Sivas Kongresi’nin delegeleri olduğuna dikkati çeken Özel, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Biz, partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Geçtiğimiz dönemde partide çok kritik bir süreç vardı. Yukarda Rusya-Ukrayna savaşı, doğuda Azerbaycan-Ermenistan meselesi, aşağıda Mavi Vatan, Kıbrıs, Libya, Münhasır Ekonomik Bölgeler Anlaşması, Ege’de silahlandırılan adalar sorunu. CHP’de Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yoktu. Kovid süresince sağlıktan sorumlu yoktu. Kovid sonrası beslenme krizi vardı, tarımdan sorumlu genel başkan yardımcımız yoktu. Dünyanın en büyük algı operasyonlarıyla yürüyen büyük bir yalanın sürdürüldüğü seçimler boyunca bizim medya ve iletişimden sorumlu genel başkan yardımcımız yoktu. Bütün gençler TEKNOFEST ile ilgilenirken, bizim teknoloji, AR-GE konusunda ve özellikle İHA’lar ve SİHA’ları bütün Türkiye konuşurken, savunma sanayii konusunda bir uzmanımız yoktu.”
Özel, genel başkanlığı kazanması durumunda Parti Meclisi listelerinde, Türkiye çapında bir dış politikacı, makro ekonomist, Türkiye’nin önemli bir üniversitesinin başındaki bir maliyeci, bir teknoloji şirketinin AR-GE’sinin başındaki yönetici, savunma sanayi stratejilerinde uzman, dünyanın dört bir tarafında görev yapmış stratejist emekli bir tümamiral ve hangi alan boşsa o alana yönelik bilim insanlarının yer alacağını söyledi.
“KATILIMCI BİR YÖNETİM SERGİLEYECEĞİZ”
Seçilecek genel başkanı sınırlayabilen, denetleyebilen, yönlendirebilen, açık, şeffaf katılımcı karar kanalları ile CHP’yi yöneteceklerini vurgulayan Özel, delegeyi Ankara’ya davet edip ülkenin temel meselelerini konuşacakları, politikaları tartışacakları katılımcı bir yönetim sergileyeceklerini anlattı.
“39 MİLLETVEKİLİ VERİLİRKEN BİZ YOKTUK”
Özgür Özel, partililer olarak bu zamana kadar hep Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olduklarını vurgulayarak, “Nerede olmamız gerekiyorsa hep yanınızdaydık ama Sayın Genel Başkanım saygısızlık için değil ama sırtımıza da bu yükü vurmayın, 39 milletvekili verilirken hem vallahi hem billahi biz yoktuk. Oğuz Kaan Salıcı vardı yine yanınızda. Gizli protokol yapılırken vallahi biz yoktuk. Danışmanınız vardı yine yanınızda.” ifadelerini kullandı.
Genel Başkan olması halinde partinin değişeceğinin altını çizen Özel, delegelerden oy isteyerek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Kullanacağınız oy bundan sonra Türkiye’yi ikinci yüzyılda hangi genel başkanın, kadronun değil, hangi anlayışın yöneteceğine karar verecek. Siz perdeyi açacaksınız, Türkiye’nin önü açılacak. Siz o perdeyi kapayacaksınız, bir devir kapanacak, CHP’nin ikinciliklere mahkumiyeti, muhalefeti bitecek, Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelecek.”
KILIÇDAROĞLU ELEŞTİRİYE AÇIK OLDUĞUNU BELİRTTİ
Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu’nda devam eden 38. Olağan Kurultay’da, CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel’in konuşmasının ardından söz alarak salondakilere hitap etti.
Özel ile uzun yıllar beraber çalıştıklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Eğer uzun yıllardır beraber çalışıyorsak, CHP’nin bir Dış Politika Danışma Kurulu olduğunu ve o Dış Politika Danışma Kurulunda iki genel başkanımızın da yer aldığını bilmiyorsa bir arkadaşımız, oraya bir soru işareti koymak zorundayım. Dış politika konusunda hem büyükelçilik yapmış arkadaşımız uzun süre danışmanlığını yaptı, listeye koyduk seçilmedi. Örgüt izin vermedi. Örgütün Parti Meclisi’ne seçmediği emekli bir büyükelçiyi ben nasıl, hangi gerekçeyle MYK’ya taşıyacağım.” diye konuştu.
Eleştiriye açık olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’nde kendisini eleştirenin asla sözünü kesmediğini ve dinlediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Keşke burada anlattıklarını uzun süredir beraber çalışıyoruz, yüzüme karşı söyleseydi.” ifadesini kullandı.
“YÜKSEK YETENEK İNŞASI KAVRAMINI DAHİ BİLMİYORSANIZ, CHP’Yİ TANIMIYORSUNUZ DEMEKTİR”
Amerika’ya ve İngiltere’ye neden gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Çipin yatırımını yapacağız. Türkiye’ye teknoloji getireceğiz. Dünyanın bir numaralı üniversitesine, MIT’e gidiyorum. Hala ondan haberi olmayan bir kişi varsa, partide görev yapıyor da beni dinlemiyor demektir.” şeklinde konuştu.
Osmanlı Devleti’nin sanayi devrimini kaçırdığı için battığını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin teknoloji devrimini yakalaması gerektiğini kaydetti.
Ziyaretlerinde dünyanın en önemli hocalarıyla, üniversiteleriyle görüştüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, bu ülkeye teknoloji devrimini getirmek için mücadele ettiğini ve bunu defalarca söylediğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, “Hala burada kısır bir politik tartışma konusu oluyorsa o arkadaşlar, Türkiye’yi değiştiremezler ve dönüştüremezler. Türkiye akılla, bilgiyle, birikimle büyüyecektir.” dedi.
CHP’nin geliştirdiği “yüksek yetenek inşası” kavramından bahseden Kılıçdaroğlu, bu projeyle amaçlarının toplumun en zeki çocuklarını devlet desteğiyle yurt dışına göndermek ve onların tamamını Türkiye’ye getirip ülkeye hizmet eder noktaya taşımak olduğunu aktardı. Kılıçdaroğlu, “Siz eğer yüksek yetenek inşası kavramını dahi bilmiyorsanız, CHP’yi tanımıyorsunuz demektir.” ifadesini kullandı.
“ELEŞTİRİNİN KENDİ İÇİNDE TUTARLI OLMASI LAZIM”
Özgür Özel’in uzun yıllardır örgütlere aynı miktarda para gönderildiği iddiasına ilişkin de açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Tüzükte ‘yüzde 40’ diyor zaten. Biz de yüzde 40’ını örgütlere gönderiyoruz. Ama örgütlere bina da alıyoruz. Yüzde 40 onun içinde de var. Peki yüzde 40 göndermediysek neden mali rapora hep beraber el kaldırıp ‘Evet’ dediniz? Bu partinin bütün hesapları, tüzüğümüz de dahil olmak üzere denetleriz. Sayıştay tarafından, Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir. Her kuruşun hesabını veririz. Dolayısıyla eleştiriye eyvallah. Hiçbir sorunum yok. Ama eleştirinin kendi içinde tutarlı olması lazım.”
“GÜNÜ GELECEK, GÜÇLÜ BİR SOSYAL DEMOKRAT ARKADAŞIMIZA GÖREVİ DEVREDECEĞİM”
“Ömür boyu genel başkanlık yapma gibi bir düşüncesinin olmadığını” söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Böyle bir şeyim yok zaten, olamaz da. Buna kararı örgüt verir.” dedi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama ben günü gelecek, güçlü bir sosyal demokrat arkadaşımıza devredeceğim görevi. ‘Vay efendim bunlar nerede saklanıyor? Bunlar nerede duruyor?’ Daha bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Nasıl yaptı? İstanbul’da eski il başkanımızla, yeni il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Ben yeni seçilen bir genel başkana devir teslimi yapmayacak mıyım? Bunun olayla ne ilgisi var? Bunun sağ ile sol ile ne ilgisi var? Bunun eleştiriyle ne ilgisi var? Elbette kurultay gelecek, kurultay bir genel başkan seçecek. Ben de eski genel başkanı olarak diyeceğim ki ‘Gel devir teslim töreni yapacağız.’ Örgütleri çağıracağız. Orada uygar bir şekilde tokalaşacağız. Ben ona çiçek vereceğim. O bana çiçek verecek.
Ne odası arkadaşlar? Ne arka kapı planları? Seçecek olan sizsiniz. Genel başkanı seçecek olan ben değilim. Partinin örgütleri seçecek, bizler de devir teslim töreni yapacağız uygar insanlar gibi. Bakanlar, il başkanları devir teslim töreni yapar. Bunlar uygar bir devletin gerekleridir. Bunu alıp da başka yerlere çekmenin, başka yerlere götürmenin mantığı var mı Allah aşkına? Sanki örgüt hiç yok. Ben tek başıma genel başkan seçiyorum. Bu genel başkan nerede? Genel başkanı siz seçeceksiniz. Belirleyecek olan sizsiniz. Eğer olayları çarpıtarak anlatırsanız doğru değil. Genel başkan olacak kişi olayları çarpıtmadan sizin önünüze sağ duyuyla çıkmalı, güler yüzle çıkmalı, sağlıklı eleştiriler yapmalı. Benim istediğim budur.”
“HER KURUŞUN HESABINI VERMEYE HAZIRIZ”
Özgür Özel’i sevdiğini, uzun süredir beraber olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“‘Belediye başkanı adayı olacağım.’ dedi, belediye başkan adayı oldu. ‘Milletvekili olacağım.’ dedi, milletvekili adayı oldu. Yeri geldi ön seçim, yeri geldi merkez yoklaması, beraberdik. O arkadaşlarla beraberdik. Niye olmadı? Bütün o eleştirileri keşke Merkez Yönetim Kurulu’nda, keşke Parti Meclisi’nde söyleselerdi. Ben de dinleseydim ve beraber o mücadeleyi yapsaydık. Orada ‘Evet’ diyeceksin. Buraya gelince ‘Hayır’ diyeceksin. Olmaz. Genel başkanlarda çifte standart olmaz. Dün neysek bugün de aynısını olacağız. İşin özü budur. Sizlere inanıyorum, halka inanıyorum, mantığa inanıyorum, güzelliğe inanıyorum. Hiç endişe etmeyin. Her kuruşun hesabını vermeye hazırız. Her kuruşun hesabını. Beraber ve birlikte vereceğiz.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KURULTAYI TEBRİK ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Kurultayı’na bir tebrik mesajı gönderdiği Divan Başkanlığı tarafından açıklandı.
CHP’nin eski genel başkanlarından Murat Karayalçın ile Hikmet Çetin de kurultayı takip etti.
İMAMOĞLU: BU TARİHİ BİR KURULTAYDIR
Kurultayın divan başkanı Ekrem İmamoğlu da bir konuşma yaptı. İmamoğlu, “CHP, bu toprakların en kapsayıcı siyasi geleneğidir. CHP altı ok ilkeleriyle kendini ifade eden, eşitlikçi, özgürlük, insan hakları kaygısı taşıyan, insanca ve hakça bir düzen isteyen herkesin partisidir.” dedi.
Bunun tarihi bir kurultay olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında bu kurultay, milletimiz, devletimiz ve partimiz adına tarihi bir kurultay olacak. Bugün ve yarın büyük bir yolculuğun adımını atacağız. Bu kurultay sadece CHP’nin kurultayı değil, Türkiye muhalefetinin toptan şekilleneceği bir kurultaydır. Bu kurultay toplumsal muhalefete büyük güç verecektir.” diye konuştu.
İmamoğlu, kurultayın bitiminin ardından 2024 yerel seçimleri için çalışmaya başlayacaklarını kaydetti.
PM SEÇİMİ BUGÜN
İki gün sürecek kurultayda yapılacak başkanlık seçiminin ardından bugün parti meclisi (PM) seçimleri yapılacak. PM üyeliğine aday olabilmek için 10 delegenin imzası gerekiyor. Ayrıca kurultayda Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri de belirlenecek.
BLOK LİSTE VE FERMUAR
Kurultayda adaylar arasında uzlaşma sağlanması durumunda PM seçimlerinin “blok liste” ve “fermuar” yöntemiyle gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Blok listede uzlaşma olmaması durumunda her aday “anahtar listesi”ni açıklayarak çarşaf listeden kendisine yakın isimlerin PM’ye girmesini sağlamaya çalışacak.
CHP’de 60 kişilik PM, kurultay sonrası en yetkili kurul olarak görev yapıyor.
MYK üyeleri, PM içinden atanırken milletvekili ve belediye başkanları listeleri de yine PM tarafından onaylanıyor.